Dergizan Sanat Buluşmaları – 1 / Ramazan Seydaoğlu
Öncelikle belirteyim ki, 1999 yılından bu yana bil fiil organize ettiğim onlarca program oldu. Ancak hepsi resmi bir hava içerisinde gerçekleştiği için baştan sona sıkıcı ve stresli idi. Hiç bir etkinlik bana zevk vermiyor ve aksine geriyor ve sıkıyordu.
“Dergizan Sanat Buluşmaları” adıyla planladığımız bu programında aynı kadere maruz kalmaması için elimden gelen herşeyi yaptım. Bu anlamda ortamın bir büyük kültür merkezinde değil de ecdat yadigarı bir binada ve sivil bir oluşumun ev sahipliği ile olması bu resmi kisveyi tamamen kaldırdı. Benimle birlikte yürüyen arkadaşlarımın da haberi olmadan programın başında bu resmi havaya sokulmasına da son dakikada engel oldum. Ama işin bu boyutunu düşünmeden teklif veren arkadaşın da üstün gayretiyle program çok neşeli ve rahat bir şekilde bitti..
Hiç bir programda bu denli rahat olmamış ve keyif almamıştım. Şiir için mikrofona geçince ellerimin titremesine engel olamadıysam da bunu mikrofona olan acemiliğime ve salondaki sanatçılara karşı olan çekinceme veriyorum.
Dergizan Sanat Buluşmaları güzel bir havada başladı ve bitti böylece. Programın sağlıklı yürümesinde desteklerini esirgemeyen Sevtap, Asuman Hanımlarla birlikte evinden gelen misafirlere özel poğaça pişirip getiren ve program boyunca bir çocuk heyecanıyla koşturup duran Sevgi’ye, Galata Köprüsü altında aldığı peynirle kahvaltımıza tat veren Hilal’a, Konya’dan Mevlana Şekeri ile çayımızı tatlandıran Ayşe’ye, her ne kadar kahvaltıya yetişmese de elinde tuttuğu kömbek paketiyle Osmaniye’den yola çıkıp gelen Ahmet’e, sunuculuğu profesyonelce yürüten Ayşe ve Adem’e, Türkiye’nin bir çok değişik ilinden kalkıp gelen şair ve yazar arkadaşlara en kalbi duygularımla teşekkür ederim.
Benim için müstesna bir yeri olan bu programın bence en güzel iki notu; şiir ve fon müziğinden başka bir sunumun olmamasına rağmen, TYB’in şahit olduğu müstesna bir kalabalığın, üç saat süren bir programa rağmen, vaziyetini koruması ve birbirlerini sosyal medya üzerinden tanıyan insanların orada ilk kez buluşmaları ve kırk yıllık dost gibi birbirlerine sarılıp dakikalarca sahneden inmeden birbirleriyle tanışmalarını ölümsüzleştirmek için anı dondurmaya çalışma çabaları oldu.
Bu aşk ve heyecan ile her ay bir program yapasım geliyor. Ancak adamın (kayınpeder) kızının nişanlısına dediği gibi: “Tatlı tatlı gel oğlum” nasihatına uygun bir kaç program daha yapmak ve bol bol okumak – yazmak ve DergiZan ile güzel eserlere imza atmak için çalışmalıyız.
Bundan sonraki şiir programlarının bu heyecanla ve aşkla süreceğinden eminim. Bu aşk ve heyecana “Dergizan Kitaplığı” adıyla bir dizi kitap çıkarmak için yayın evleri ile olan temasımız devam etmektedir. Şiir, roman, deneme ve her türlü sanatsal çalışmalarını kitaplaştırmak isteyen sanatçı arkadaşlarla temas halinde olursan bir çok güzel esere imza atar, DergiZan ailesi olarak hayırlı birlikteliklerimizi devam ettirmiş olacağız.
Anlatılmayacak kadar güzel duygu ve düşüncelerle hepinizi muhabbetle selamlıyor ve zamanın, mekanın, bekçisi olduğumuz can emanetinin sahibine teslim ediyorum.
DergiZan Sanat Buluşmaları Resimleri ve Videoları :
Fotoğraflar için Ahmet Doğru’ya teşekkürler..