Mülteci Kalbimin Örselenmiş Coğrafyası / Ramazan Seydaoğlu
Burayı okumadan önce arama motorunuza “mülteci” yazıp görsellere bakınız lütfen….
Kum taneleri gibi acılarla karılmış zaman
soğuk mezar taşından da eski tarihimiz
kaç bin yıldır acı çekiyor coğrafyamız
yoksa mayasına mı karılmış insanlığın
bize mi yazılmış mazinin günahları anne
kum taneleri gibi acılarla karılmış zaman
Yollara vurulduk yalın ayak kızıl bir şafakta
yollarda yitirdim bulamadım bana verdiğin adımı
sana bir vedaya bile fırsat vermediler
figânlarla yükseldi toz bulutu sokaklarda
şehir kaldırımlarından fırlattı kustu bizi
Yollara vurulduk yalın ayak kızıl bir şafakta
İhanetlere boğulmuş coğrafyada doğmak mı suçumuz
mızrakların ucuna takılmış Mushaflara sinen beddua!
Susamışlığımız var insanlık kadar eskimiş kana
ateş soluklu zırhlı atların, gözü dönmüş cengâverlerin
verilip de tutulmayan yeminlerin ve yalan biatların
susuz çöllerde yitirilmiş insanlığın günahını çekiyoruz
yeniden açılmış muslukları şah damarımızın
susamışlığımız var insanlık kadar eskimiş kana
Hiç bayram görmedi acılara boğulmuş yüreğimiz
her mevsim ufkumuzda bir zalim dikildi durdu
virane etti zalimler cennet misali ol güzel yurdu
şans vermedi talihimizi kararttı hain pençeli çöl kurdu
ağladı evlad ü iyyal, ağlatıldı talihsiz yaşlı babam
hiç bayram görmedi acılara boğulmuş yüreğimiz
Kurban Bayramı
Gebze, 12/08/2016
Mülteci kalbinizin çektiği acılara ortalık kabul eder misiniz? Yureginize sağlık.