آمين Amin / Ramazan Seydaoğlu

Bu yazıda tüm noktalama işaretleri yerli yerine konuldu ancak bunları okurken fark etmeniz gerekir lütfen okurken bu noktalamalara ve vurgulara dikkat edelim

Âmin diyor yüreğimin açılmış elleri göğe doğru gözlerini doğrultmuşum Şafî olan Rabbimin merhametine sığınmışım şifa diliyorum O Rahimdir O Rahman’dır O gizliyi saklıyı bilendir kim ne ister en iyi O bilir hangi yürek kendini gizlemiş hangi yürek kendini ifşa etmiş O bilir kim takkiye yapıyor kim harbiden meydanda kim yürekten yiğittir kim dilde yiğittir O bilir batını O bilir zahiri biz görüyoruz zaten zaten o zahirdeki cilveler hileler işveler yalanlar ve dolanlardır ki kandırıyor bizi ama onu kimse kandıramaz O her şeyden haberdardır O hastaları da bilir O devayı da verir O yollar da açar isteyenlerin önünde yolları kapatır da O hileleri de bilir O oyunları da bozar O dünyayı da uzayı da evreni de bilir O bizim bilmediklerimizin milyon hatta milyar hatta katrilyon hatta bilmem ne kadar fazlasını da biliyor O bize bilgisinin sadece bir zerresini bildirdi düşünebiliyor muyuz ki biz insanlar ne kadar çok biliyoruz icat ettiğimiz veya daha da edeceğimiz ne kadar bilgi ve teknoloji varsa onun bize verdiği o zerre miktarında saklıdır O bize ne kadar verdi biliyor musunuz onun bize verdiğini şöyle bir misal ile anlatayım hani bir kuş okyanusun ortasından gagasıyla bir damla su alır ya hah işte o kuşun gagasındaki su O’nun bize verdiği bilgilerdir okyanus ise O’nun bilgisidir O’nun bize bu kadarını reva görmesine de şükür ki bu kadarına bile biz kendimizi kaybettik çıldırdık yırttık parçaladık kendimizi cinnet geçirdik sapıttık sapkınlardan olduk kendimizi ilah gördük tanrıça gördük kendimizi kendimizi dağların taşların denizlerin sahibi gördük kendimizi Azrail yaptık can aldık canlara kıydık kendimizin olsun istedik O’nun diğer insanlara verdiği nimetlere saldırıp ellerinden aldık kimisinin canını aldık kimisini aç bıraktık susuz bıraktık onları birbirine düşürdük onları birbirlerine kırdırdık ki biz onların sırtından geçinip keyf ettik hâlbuki başkalarının ellerinden aldıklarımızın bize de mal olmayacağını bile bile yaptık her şeyi evet her şeyi yaptık ancak O’nu unuttuk onun her şeyin mutlak sahibi olduğunu unuttuk bizim sadece gündelikçi işçiler gibi geçici olduğumuzu unuttuk unutturdular bize büyük şeytan ve yardımcıları onlar bizi kandırmak için nice oyunlar hileler çevirdiler onlar bizi baştan çıkarmak için nice tatlı göründüler bize onlar bizi hep çamura çektiler ama çektikleri çamuru hep bize bal gibi gösterdiler bal yiyelim derken karnımız çamur doldu çirkef doldu içimiz dışımız hep uyuduk uyutulduk şimdi de uykuda çektiklerimizin cezasını veriyoruz dirhem dirhem yüreğimin ellerini açmışım semâya ve Ya Şafi diyorum dertlilere hastalara naçarlara bi gümanlara artık bitmiş olanlara can istiyorum insanlığı ve yüreği güzel insanları kurtar diyorum O’na O bilir ne yapacağını uykusuz gözlerimizin bir rahmet ve şifa pınarını beklediğini biliyor kalplerimizin iyilikler sevgiler ve insanlara hayvanlara nebatata ve Yaradan’a aşk dolmasını diliyorum aşkımızı faniden ebede yücelmesini öteye aşk ile gidilmesini diliyorum Amin diyelim Amen diyelim ama dua edelim dualarımız aşk ile olsun yürekten olsun kim ki yürekten dua ederse melekler de ona katılır Amiiiin derler Amin diyoruz dostlar herkes duymayan birine duyursun dua edildi mi candan yürekten olursa melekler saf saf gelip Amin derler ey bağışlanması çok bizi de seven Rabbim hastalara şifa dertlilere deva borçlulara edalar nasip eyle ettiğiniz bütün dualar arşa yükselip melekler tarafından amiiinlenerek kabul olan bir duâ olsun inşaellah vaktimiz ve zamanımız hayırlara ve güzelliklere vesile olsun  kalplerimiz de O’nu sevgisiyle dolan bir münbit tarla olsun.